Metin boyutunu artır: A A A

İyi yaşlanan insanların altı sağlıklı alışkanlığı

5 DAKİKA okuma

Sağlıklı seçimler yapmak için asla çok erken veya çok geç değildir. Yaşlandıkça sağlığınız üzerinde kalıcı bir etkisi olabilecek bazı alışkanlıklar edinin.

Bu makalede yer alan bilgiler yazarın ve uzmanların bilgi ve görüşlerine dayanmaktadır.

 

Yazar: Kate Silver


Yaşlanmak, çoğu zaman yalnızca sizin başınıza gelen bir şey gibi hissedilir. Ancak, Dr. Mia Finkelston, nasıl yaşlandığınızı kontrol etmenize olanak tanıyacak seçenekleriniz olduğunu ve sağlıklı seçimler yapmak için asla çok erken veya çok geç olmadığını belirtmektedir.

Hastalarını, bir dijital sağlık uygulaması olan LiveHealth Online aracılığıyla uzaktan tedavi eden aile hekimi Dr. Finkelston, “Hastalığı önlemenin en iyi yolu, önceden üzerinde çalışmaktır,” diyor. Finkelston, cildinize bakmaktan zihninizi geliştirmeye kadar, iyi yaşlanan insanların altı ortak alışkanlığını paylaştı:

  1. Aile öykülerini bilirler. Sağlık risklerinizi biliyorsanız, uygun önleyici adımları atabilirsiniz. Finkelston, “Ailenizle konuşun—onlarla ciddi bir konuşma yapın,” diyor. Zihinsel ve fiziksel olarak hangi hastalıklara sahip olduklarını öğrenin. Bu bilgileri doktorunuzla paylaşın ve ona sağlığınızı korumanıza yardımcı olmak için yapabileceğiniz bir şeyler olup olmadığını sorun.
  2. Ciltlerine iyi bakarlar. Güneş kremi kullanmak her yaşta bir öncelik olmalıdır,” diyor Finkelston (Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi dışarı çıktığınızda en az 15 (SPF) faktörlük bir ürün kullanılmasını öneriyor). “Güneşte yanmış bir cilt sadece daha hızlı yaşlanmakla kalmaz, vücudunuzdaki en büyük organ olan derideki kanser oranları hayatın ilerleyen dönemlerinde daha da yükseliyor” diyor. Ayrıca, insanların beslenmelerinde olabildiğince az yer alması gereken bazı gıdalar olduğunu, bunların inflamatuar, yani mikropsuz iltihaba yol açan besinler olabileceğini, cildin görünümü ve sağlığı üzerinde de etkileri olabileceğini ekliyor. Hastalarına eğer şekerli yiyecekler, işlenmiş etler ve cips gibi yiyecekler yiyorlarsa, bunları ölçülü olarak tüketmeleri gerektiğini söylüyor.
  3. Sebze yerler. Anneniz size daha fazla sebze yemenizi söyledi—peki dinlediniz mi? Finkelston, sebzeleri sevmeyi öğrenmenin yaşlanma şeklinizde önemli bir fark yaratabileceğini söylüyor. “Beynin yaşlanmasını ve bunamaları önlemeye yardımcı olabilecek pek çok vitamin ve mineralin yeşil yapraklı sebzelerde bulunduğunu gördük,” diyor. Birçoğumuz sebzeli tencere yemekleri yiyerek büyüdük ve Brüksel lahanası gibi şeylerden biraz uzak durduk. Bu sizin için de geçerliyse, Finkelston farklı hazırlama yöntemlerini denemenizi öneriyor. “Küçükken keşke annem sebzeleri kavursa derdim; çünkü kavurmak her şeyi lezzetli hâle getirebilir,” diyor.
  4. Proteine öncelik verirler. Yaşlandıkça kemik erimesinde (yani osteoporoza) çok dikkat edildiği halde, Finkelston aynı zamanda sarkopeni adı verilen kas kaybı hakkında da düşünmemiz gerektiğini söylüyor. Daha fazla protein tüketerek kaslarınızı güçlü tutabileceğinize, bunun ayrıca cildinizin “sarkık” görünmemesini sağlayacağına inanıyor. Egzersiz önemli olsa da Finkelston bunun yeterli olmadığını söylüyor. “Başka yapı taşlarına da ihtiyacınız var ve protein kas kütlesi için bir yapı taşıdır.” Biftek (yağsızından almaya çalışın), balık ve tavuk gibi gıdaların ve ayrıca kabuklu yemişlerin ve peynirlerin protein değerinin yüksek olduğunu (az yağlı süt ve az sulu mozarella peyniri gibi daha düşük yağlı seçenekleri tercih edin) belirtiyor.
  5. Aktif olmayı alışkanlık hâline getirirler. Düzenli olarak egzersiz yapmak denge ve harekete yardımcı olur. Finkelston hastalarına, yaşlandıkça spor hedeflerinin aşırı iddialı olması gerekmediğini söylüyor. Mesele “her gün 10-15 km koşabilir miyim?” değil, diyor. Bunun yerine, aktif ve bağımsız olmaya ve yaşam kalitelerini korumaya devam edebilmeleri için onları yoga ve tai chi gibi esnek olmalarını sağlayacak düzenli aktiviteler yapmaya teşvik ediyor.
  6. Rutinlerini değiştirirler ve kendilerini ve beyinlerini zorlarlar. Tekdüze bir yaşam sürmek kolaydır. Finkelston, böyle yaptığınızda beyninizi sıkılmasına neden olabileceğinizi söylüyor. İşe giderken farklı bir yol kullanmak veya dişlerinizi baskın olmayan elinizi kullanarak fırçalamak gibi en küçük günlük aktiviteleri bile değiştirmenin beyninizi zorlamaya ve demansı önlemeye yardımcı olabileceğini belirtiyor. “İnsanların rutini değiştirmenin faydalarını ve bunun hem fiziksel hem de zihinsel/ruhsal olarak bize nasıl yardımcı olabileceğini gerçekten anlamadığını düşünüyorum” diyor.

Finkelston’a göre, yaşlandıkça her gün yaptığınız seçimlerin derin ve kalıcı bir etkisi olabileceğini hatırlamak önemlidir. “Vücudunuzda neler olduğunu kontrol ediyorsunuz, ne yediğinizi kontrol ediyorsunuz, uyku alışkanlıklarınızı kontrol ediyorsunuz, egzersiz alışkanlıklarınızı kontrol ediyorsunuz,” diyor. İster 17 ister 74 olun, bugün aldığınız kararlar ve edindiğiniz alışkanlıklar yarın fark yaratabilir.

 

Referans:

  1. This is Living with Cancer. Six healthy habits of people who have aged well. https://www.thisislivingwithcancer.com/content/six-healthy-habits-people-who-have-aged-well. Erişim tarihi: 26.05.2021.

 

PP-ONC-TUR-0529 (Haziran 2021)